SU YALITIMININ TARİHÇESİ
Şaşırtıcı bir şekilde günümüzden 13.000 yıl öncesine dayanan su yalıtımının kapsamlı bir tarihçesi vardır. Uygar bir dünyanın inşasında su yalıtımının önemli katkısı bulunmaktadır. Su yalıtımı, marangozluk ve duvarcılıktan sonra bilinen en köklü zanaatlardan bir tanesidir.
İnsanoğlu tarımı keşfederek yerleşik hayata geçmeye başladığında hasatlarını depolama gereksinimi duydu. Ancak depolanan yiyeceklerin bozulmadan kalması hayati bir mesele haline dönüştü. İlk başlarda doğada bulunan bitkileri, çalıları, ağaççıkları, ağaç dallarını kullanarak yiyeceklerini korumak, nem oluşumunu engellemek için çözüm bulmaya çalıştılar.
Birkaç bin yol sonra ise insanlar balıkçılık ve ticaretle ufuklarını genişletmeye ve ilkel tekneler yapmaya başladı. Ancak uzun deniz yolculukları için teknelerin su geçirmez olması gerekiyordu. Bu ilkel tekneler turba bataklıklarının yüzeyinden bitüm emülsiyon elde edilerek sızdırmaz hale getirildi. Uzun deniz yolculukları, yalıtımı yapılan teknelerde herhangi bir hataya yer vermezdi.
Krallar Vadisi – Kral Tutankamon’un Mezarı (Mısır)
Su yalıtımı tarihinde en kabiliyetliler ise eski Mısırlılardı. Avrupalılar Büyük Giza Piramitini incelediklerinde ve eski mezarları ilk açtıklarında, mezarların Nil Nehri’nden dolayı her yıl sele, su taşkınlarına maruz kalmasına rağmen herşeyin tamamen kuru ve mükemmel şekilde olduğu gibi durduğunu gördüklerinde şaşkına döndüler. M.Ö. 3600 yıllarında Mısırlılar, mezarları Nil Nehri’nin sebep olduğu sellere karşı korumak için bitüm emülsiyon kullanmışlardı.
Binlerce yıllar önce inanılmaz su yalıtım becerileri sergileyen Mısırlılara rağmen 21. Yüzyılda su yalıtımında yaygın bir başarısızlığa sahibiz. İnşaat sektörünün karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan bir tanesidir ve yılda yüzlerce milyon harcanmasına rağmen..
M.Ö. 3600 yıllarında Mısırlıların bitüm emülsiyonlu uygulamalarında mükemmelleştikten sonra yakın tarihimizde tekrar keşfedilen ancak ne yazık ki günümüz teknolojisinde o mükemmelliğe erişemeyen bizler evlerin bodrum katlarını dahi suya karşı koruyamamaktayız.
İnsanların oturdukları yapılarda tüm şikayetlerin neredeyse %80’i su akması, damlama, nemlenme ve iyi bir şekilde yapılmayan su yalıtımı uygulamalarının doğurduğu bir çok hasar ile ilgilidir.
Su Yalıtımı
Öncelikle bir yapıyı her yönden (yer altı suyu , yağmur vb.) gelebilecek suya karşı korumaya alma işlemine su yalıtımı denir. Su yalıtımı için çeşitli teknikler, malzemeler ve sistemler mevcuttur.
Su yalıtımı için farklı teknik ve malzemeler kullanarak, yapı içerisinde ve/veya yapı dışında; yer altı suyunu tahliye etmek için drenaj sistemleri, yapının altından kılcal yollarla (kapilarite) emilerek gelecek suya karşı temel yalıtımı, toprak içinde kalan perdelere kılcal yollarla emilerek gelecek suya karşı perde yalıtımı, çatıdan sızacak yağmur suyuna karşı çatı yalıtımı, banyo – wc gibi ıslak zeminlerde su kullanımı fazla olduğu için su sızıntılarını önlemek için ıslak hacimlerin su yalıtımı, yağmurdan dolayı dış cepheye kılcal yollarla ve yapı iç – dış sıcaklık farkından dolayı yoğunlaşma yoluyla gelen yağmur suları için dış cephe yalıtımı vb. uygulamalar yapılmaktadır.
Uygulanacak yalıtım sistemleri belirlenirken uygulanacak bölgenin özelliği, iklim şartları, çevre şartları, yer altı suyunun durumu, yapının özellikleri vb. birçok etki göz önünde bulundurularak uygun malzeme ve yöntem seçimi yapılmalıdır.
Su yalıtımı betonu, donatıyı, alçıyı, boyayı, parkeleri, tesisatları, ahşap elemanları, yani sudan zarar görebilecek her türlü elemanı kısacası yapının bütününü ve bir nevi insanı korur. Donatılarda korozyon olmasını engeller. Oluşacak nemlenmenin önüne geçer ve insan sağlığını korur, konforu arttırır. Dolayısıyla hem ülkeye hem vatandaşlara ekonomik fayda sağlar.
Su yalıtımı yapılmayan yapılarda ilerleyen yıllarda taşıyıcılık açısından çok ciddi önemli kayıplar olduğu belirlenmiştir.
Su yalıtımının avantajları, yapıya faydaları, yöntemleri, uygun yalıtım yönteminin seçilmesi, yalıtım malzemeleri gibi birçok teknik konu ve detay mevcut olmakla birlikte burada genel ana hatlarına değineceğiz. Bu vb. konularla ilgili çok daha geniş ayrıntılı bilgilere yazının en altında belirttiğimiz kaynaklardan ve ilgili standartlardan ulaşabilirsiniz.
Temel Bohçalaması
Asıl konumuz olan temel bohçalamasının amacı ise; yapının toprak altında kalan kısmının su geçirmeyen bir bohçaya oturtularak yapının suya karşı korunmasını sağlamaktır.
Temel bohçalaması örtü veya sürme esaslı su yalıtım yöntemleriyle yapılır. Temellerde yapılan su yalıtım uygulamaları 3 ana ögeye ayrılır. Bu malzemelerin kendi aralarında farklı özellikleri, birçok çeşidi ve üretimleri mevcuttur.
1. Bitümlü Örtüler
Okside Bitümlü Örtüler
Polimer Bitümlü Örtüler
2. Sentetik Örtüler
PVC, EPDM, TPO, CPE, CSPE, PE, HDPE, LLDPE, ECB vb. gibi firmaların üretimlerine göre sınıflandırdıkları birçok çeşiti mevcuttur. Geomembran olarak da isimlendirilirler.
3. Sürme Esaslı Su Yalıtımı
Sürme esaslı yalıtım malzemelerini 4 ana gruba ayırsak da çimento – akrilik esaslı, akrilik – çimento esaslı, poliürea esaslı gibi çeşitleri de mevcuttur.
Çimento Esaslı
Bitüm esaslı
Akrilik esaslı
Poliüretan esaslı
Ayrıca kimyasal yapı malzemeleri ve çeşitli derzler ile de su yalıtımı sağlanabilir. Ancak bu tip uygulamalar genelde tek başına yetersiz kalmaktadır.
1. Bitümlü Örtüler:
Günümüzde en çok kullanılan türü, polimer esaslı plastiklerle bitümün modifiye edilerek üretilen su yalıtım örtüleridir. Diğer bir türü olan okside bitümlü örtüler yerini polimer esaslı örtülere bırakmıştır diyebiliriz, pek kullanılmazlar.
Polimer bitümlü örtülerin, taşıyıcı tiplerine göre bir çok çeşidi üretilebilse de en yaygın kullanılanları; plastomerik (polypropylene esaslı) ve elastomerik (kauçuk esaslı) olmak üzere 2 çeşittir.
Plastomerik (APP katkılı) bitümlü örtüler sıcak iklim koşullarında, elastomerik (SBS katkılı) bitümlü örtüler soğuk iklim koşullarında tercih edilirler.
Betonun kimyasal özelliklerinden etkilenmezler.
Tüp, şalümo, mala vb. basit teçhizatlarla, şalümo aleviyle ısıtılarak ve mala yardımıyla minerallerin örtü içine gömülmesi sağlanarak, yapıştırma usulüyle uygulanırlar.
Genelde 2, 3 ve 4 mm. kalınlıklarındaki malzemeler kullanılır.
Genelde 1m.×10m . ebatlarında rulolar şeklinde üretilirler.
Genelde kullanılacakları yer, koşul vb. özelliklere göre polyester keçe taşıyıcılı veya cam tülü taşıyıcılı olarak üretilirler.
En az 2 kat olarak uygulanmaları gerekir.
Uygulamadan sonra şap, koruma betonu, kaplama vb. uygulamalar ile korunmalıdırlar. Ancak, örneğin çatılar veya gezilmeyen teraslar gibi yerlerde son kat kaplaması olarak üzeri arduvaz (renkli mineral) kaplı vb. membranlarda (kumlu membran) koruyucu tabakaya gerek duyulmaz.
Genel olarak toprak altında kalan yapılarda, temel ve toprak içinde kalan perdelerde ve çatılarda kullanılırlar. Ancak kullanılacak yere göre farklı özelliklere sahip membranlar üretilir ve buna göre uygun malzeme ile yalıtım yapılır.
Bitümlü Membran Uygulama Örneği
2. Sentetik Örtüler
Termoplastik polimerlerinden üretilen bu örtülerin çeşitli özelliklere sahip türleri vardır. Jeomembran (geomembran) olarak da isimlendirilirler.
Hava şartlarına karşı dayanımlı ve uzun ömürlüdür.
PVC, TPO, EPDM, CPE, CSPE, PE, HDPE, LLDPE vb. çeşitleri vardır.
Tek kat olarak uygulandıklarından ve sıcak hava kaynağı kullanılarak birleşimleri yapıldıklarından uygulama kolaylığı vardır.
Elastiktirler, mekanik dayanıma sahiptirler.
Yangına karşı dayanıklıdırlar.
Kimyasallara karşı dayanımları vardır.
Buhar geçirgenliği sayesinde yapıya nefes alabilme özelliği sağlarlar.
Genelde 0.5mm – 3mm. arasında üretilip, en fazla 1.2 – 2mm. kalınlığında uygulanırlar.
Örtülerin altına ve üstüne genelde polipropilen veya polyester keçe serilerek korumaya alınmalıdırlar.
Geniş olarak üretilebilir ve bu bakımdan hız ve ekonomiklik sağlasalar da diğer yalıtım yöntemlerine göre maliyetleri fazladır.
Geri dönüştürülebilirler dolayısıyla çevre dostudurlar.
Sentetik Membran (Geomembran) Uygulama Örnekleri
3. Sürme Esaslı Su Yalıtımı
Çimento, bitüm, poliüretan ve akrilik esaslı malzeme çeşitleri mevcuttur.
Kullanıma hazır olarak üretilen toz şeklinde malzeme su ve/veya özel bileşenlerle karıştırılarak elde edilirler.
Mala, fırça, rulo yardımıyla veya püskürtme yöntemiyle uygulanırlar.
En az 2 veya 3 kat uygulanırlar
Kendi arasında çeşitli özellikteki tipleri vardır. Toz serpe veya püskürtme yöntemiyle uygulanan çeşitleri de mevcuttur.
Sürme Su Yalıtımı ve Püskürtme Uygulamaları Islak Hacimlerde Sürme Su Yalıtımı
Kaynak olarak da belirttiğimiz su yalıtım malzemeleri ve uygulamaları ile ilgili Sayın İnş. Yük. Müh. Cem Ercan’ın hazırlamış olduğu karşılaştırmalı tablolar:
Su yalıtımı ve dolayısıyla temel bohçalaması ile ilgili detaylı bilgi öğrenmek isteyenler için faydalı olabilecek bazı kaynaklar :
İZODER’in hazırlamış olduğu “Su Yalıtımı” isimli oldukça faydalı olabilecek bir kaynak.
İZODER’in hazırlamış olduğu “Sentetik Örtülerle Su Yalıtımı” isimli oldukça faydalı bir kaynak.
İMO’nun hazırladığı “Yalıtım” konulu (İnşaat Mühendisleri El Kitabı) bir kaynak.
[…] su yalıtımı çeşitleri, temel bohçalama çeşitleri, uygulamaları ve malzemeleri hakkında Su Yalıtımı ve Temel Bohçalaması isimli yazımızdan genel bilgi edinebilirsiniz. Bu yazımızda bitüm esaslı membran malzemesi […]
[…] yalıtımı çeşitleri, temel bohçalama çeşitleri, uygulamaları ve malzemeleri hakkında Su Yalıtımı ve Temel Bohçalaması isimli yazımızdan genel bilgi edinebilirsiniz. Bu yazımızda bitüm esaslı membran […]